26 Ekim 2009 Pazartesi

NiHaYeEeTt :))

0 yorum
Minik prenses arkadaşlarıyla oturdu ve afiyetle yedi yemeğini... tabi önce minikleri doyurup sıra sonra büyüklere gelince gecikti, geciktikce çocukların uykusu geldi, böylece bir ders daha alındı ki : Çocuklarla en güzel etkinlikler gündüz olanlardır :)
Bu güzel bayanda bizim cici öğretmeniiz. Çok alıştık, çokta seviyoruz kendisini... O akşamda yakın ilgisi için minnettarız. Tabi bu arada miniğimizin kıyafetleride babamızın Antalya da çok sevdiği arkadaşı ve ailesinden gelmiş. Miniğime çokta yakıştı. onlarada bizi unutmadıkları için teşekkür ediyoruz :) İnşallah Çanakkaleyede bekliyoruz;)




Sonunda tanışmak nasip oldu kızımın kreş arkadaşları ve aileleriyle. Güzel bir akşam yemeğinde buluştuk. Bakmayın mutlu mesut gözüktüğümüze :)) Gergindim aslında o akşam biraz. Giyindik süslendik, ailecek güzel bir akşam geçirmeye hazırlandık. Dakika bir, gol bir daha siteden çıkamadan (bilmem site kapısının yerinimi değiştirmişler) kestiremedim kapıyı ve babacığın hediyesi arabamızı kaptırdık kapıya. Çok üzüldüm Allah beterinden saklasın diye şükrettim. Ama gereksiz ve saçma bir yerde verince kurban ister istemez üzülüyor insan. Neyseki gittik ortam güzel, insanlar güzel havamızı dağıttık kendimizi bu güzel ana kaptıralım istedik. Ama bu seferde paşamız sağolsun, geldi uykucuklar, bi babacık bi ben sürekli gezinti halinde:) ne oturabildik, ne yiyebildik, nede iki laf edebildik.


Allah tan prensesin keyfine diyecek yoktu. Bizim için önemli olan oydu zaten küçük meleğimiz çok eğlendi, arkadaşlarıyla koştu durdu bütün gece, tabi banada arada araba kullanmayı bilmiyon anneler öle bazen çarpar demekten geri kalmadı :)


Bu güzel geceyi hazrlayan ve güzel insanlarla tanışmamızı sağlayan kreş annemizede çok teşekkür ediyoruz (her ne kadar bizi duyamasada)


Ehh tabi bide işin gittiğimiz yerde çalışanlar boyutu var. Aslında o boyuta geçmemek daha hayırlı :) Bi dünya çocuk, koşturmaca, kırılan mı istersiniz, düşenmi, ağlayan mı:) Balık restorant balık restorant olalı böylesi çile görmemiştir.

24 Ekim 2009 Cumartesi

Cann Sıkıntısıı :)

0 yorum
bu arada Efecik ne yapıyor? o zavallımın eline bi şişe verdikmi hiç kahrı kalmıyor:) onunda en sevdiği faaliyeti bu. evirip çevirip dakikalarca oynuyor.
Ehh tüm işler bittikten sonrada sıra temizlik kısmına geliyor. Buda prensesin en sevdiği anlardan birisi. Her ne kadar benim pek işime gelmesede her el yıkamadan sonra ıslanan kıyafetleri değiştirmek. Napalım yeterki prenses öğrensin temiz kız olmayı dimi ya :)

Bayılıyor elleri yıkamaya saatlerce aynı hareketi yapmaya devam edebilir bu şekilde. İtinayla yıknır eller, ardından çeşmeler...




Minik prensesimle en büyük keyfimiz beraber yapılan pastalar. İkimizde çok eğleniyoruz. tabi Efe den fırsat bulabilirsek yapabiliyoruz bu etkinlikleri. en çokta yeme kısmı bizi mutlu ediyor. Bakmayın görüntüsünün iğrençliğine :) Elimizden okadar geliyor napsın benim meleğim. görüntü sıfır ama lezzeti harika heralde kızımın elinden diye. Biz bayla bayıla götürüyoruz valla. artık her işte yardımcı prenses tabiki canı isterse. Ama inadı tuttumuda kolaysa istemediğini yaptır.


21 Ekim 2009 Çarşamba

Uyku Uyku Güzel Uyku......

0 yorum
Geleneksel Kaz Dağı ziyaretlerinde :) Küçük hanım öyle bi uyku çektiki açık havada değmeyin keyfine. Uyurken iyice büyüyen dudakları görünce dayanamadı babacık aldı hemen fotoğraf makinesini eline ve bu dayanılmaz ısırılası dudakları çekti. Bol oksijen içinde güzel bi uykucuk.


18 Ekim 2009 Pazar

YİNEE YENİDEEENNN...

0 yorum
neler neler oldu yazamadık... zaman bulamadık...

Öncelikle yazamama nedenimiz bilgisayarımızın sizlere ömür olması :( gitti canım gözüm laptop... anakart yanmış dolayısıyla yenisini almak daha mantıklıymış. sağolsun canımız babamız yetiştirdi hemen yenisini ehh miniklerden de anca fırsat bulup yazalım dedik.

babamızın bir süprizi daha oldu tabi bu arada... onaaa çoookk çoooooookkk teşekkür edip kocaman bi alkış gönderiyoruz.

Hastalıklar aksilikler derken haftalar geçmiş farkedemeden. tabi bizim bilgisayar gidince resimlerde gitti :( en azından şimdilik bide üstüne nedenini hala çözemediğimiz fotoğraf makinamız bozuldu:( var bu aralar bi kara bulutlar hadi hayırlısı.

iki miniğimizde hasta iki ay oldu geçiremiyoruz. birinde başlıyor birinde bitiyor. başlayanda bitmeden diğeri yetişiyor. evde her daim hali hazırda hasta birileri bulunuyor. nasıl geçer bu kış böle anlayamadık. bugün yine doktordaydık. gide gele aşındıdığımız doktorcuğumuzun kapısı bugün gene açıktı bize. prensesin günüydü bugün. boğazlarımız yapmış iltihap tabi bunun doğal sonucu kullanıcaz yine antibiyotikleri :(

Prenses 16 kilo olmu. boyumuzda 96 cm. güzel dedi doktorumuz gelişimimize. ahhh bide atlatabilsek hastalıkları.

3 Ekim 2009 Cumartesi

Uzuuuncaaaa bir gün:)

1 yorum
Bekir Dedemizin hediyesi cellocan şapkamız... Çok yakışmış boncuğa dimi;)

Bugün Çanakkale güne yağmurla uyanınca; havaların iyi gitmesine güvenilerek açık havada yapılması planlanan kreş anneleri kahvaltımız iptal oldu :(
Tabi bu durum heyecanla o anı bekleyen prensese biraz dokundu. Sabah gitmeyeceğimizi öğrenince 'Bu işi hiç beyenmedim işte' deyip dudaklar büküldü. Ama yinede prensesin gönlünü kolay aldı. Bugün tatil tabiki onun günü olunca nerelere gitmek isterse gidildi.
Öncelik yan kompumuz (komşumuz). Kompu ziyareti ve bir kahve içildi. Ardından çarşı ve babamızın dükkanını ziyaret. Ardından güzelim Çanakkalenin Gidilebilinecek tek yeri Kipamıza gidildi, oradaki oyuncaklara binildi defalarca; ardındanda prensesin en sevdiği yere halamıza ziyarete gidildi. Nihayet gece 11 de evimizin yolunu bulabildik. Bu arada babamızda yaklaşık 4 gündür bizimle beraber değil dolayısıyla tüm gönül alma işleri her ok işaretinin dönü dolaşıp gösterdiği anneye düştü. Yorgunluktan göz kapaklarım düşüyor ama prense hala oyun oynamakla meşgul içeride, inanamıyoruz bu ufaklıkların enerjisine. Tabi tüm bunlar olurken bizim güleç prens nerelerde , o zavallım evde :) abla yolu gözledi bi tek halaya gidebildi. Şimdide mışıl mışıl uyuyor. Sanmayınki uyudumu çok güzel uyur:) en fazla yarım saat sonra gözler açılır.
Babacık yarın dönüyor. İnşallah güzel haberlerle dönüyor. Gözümüz yollarda aklımız babacıkta bekliyoruz. Yolu uzun sabah yola çıkıp yaklaşık 12 saatlik bi yolcuğun ardından yanımızda olacak Allah ın izniyle:)
Allah ım tüm beklenenleri özlendikleri yere hayırlısıyla dönmeyi nasip etsin :)

Eh yarında olmadığına göre babamız yine iş başa düşüyor. Artık bu sefer paşada gezmeye katılacak geleneksel hayvanat bahçesi gezimizi yapıcak yarında yorucu bir gün bizi bekliyor. Bu arada ev işleri nolacak derseniz ev müthiş durumda. Özellikle evde durmamaya çalışıyoruz ki gelip bu halimizi görenler olmasın :))


1 Ekim 2009 Perşembe

Şimdi okullu olduk, sınıfları doldurduk...

2 yorum



Dünyadaki en güzel tatmış meyer, 'Annecimmm seni dünyadan kada seviyom' diyen bi meleğin sesiyle güne başlamak. Minişlerle beraber uyuyoruz geceleri, sabah gözünü açar açmaz minik prenses sevgi sözcükleri döktürüp içimizin yağlarını eritiyor. Kreşimizden bu görüntümüzde.Bugün prenses Nilin toplantısı vardı:) Söylemesi bile komik geliyor ama öyle artık okulluyuz ve toplantılarımız oluyor. İlk ya özene bezene hazırlandık süslendik gittik toplantımıza. Küçük Hanımdan çok memnun öğretmenleri tabi buda bizi oldukça mutlu etti. Alkışların en kocamanından hakketti prenses:)
Öğretmenlerimiz kendi yaş grubunda sıkıldığını farkederek bir üst gruba almışlar Nilimi, oda bu durumdan çok memnun artık 'Ben Çilek sınıfındayım' deyip daha bi coşkuyla gider olduk kreşimize. Hele okuldan gelince yanlış bi davranışında 'Hiç yakışmadığı çileğe dimi anne, ne kada yannış' demesi yok mu:) Bide şimdi kreş anneleri olarak ilk etkinliğimiz olan birlikte kahvaltı muhabbetimizi gerçekleştiriyoruz cumartesi günü. bakalım tanışalım kaynaşalım:)
Gittikçe büyüyoruz, büyüdükçe çenemizde büyüyor. Şimdiden cevap bulmakta zorlanır olduk. Allah tüm anne babalara yardımcı olsun, şimdikiler birer canavar...
Odasını dağıtıp oynaması bitince 'Haydi prenses sıra oyuncakları toplamaya geldi' dediğimde; 'Ama sen dağıttırdın anne izin vermesedin bu kadar dağılmazdı sen toplamalısın' diyen minik bebeğim.
Babasının jöleyi her seferinde yerine kaldırmadığını farkettiğinde 'Ne kada yannış dimi anne bu davranışı babama hiç yakıştıramadım' diyen küçücük meleğim.
Hayali sevgilisi Yamacan (Ramazan) ile telefonda konuşup buluşmaya karar verip izin vermezsende 'Buluşçam işte beni almaya gelcek çevgilim o yamacan' diyen renkli kelebeğim seni çok seviyoruz hemde çookkk :)