30 Eylül 2009 Çarşamba

Adam olacak çocuk...

2 yorum
Adam olacak çocuk:) minik oğlumuzda artık başladı kitaplara ilgi duymaya... bayılıyoruz renkli kitaplara. köpekleri kedileri saatleri sorunca parmakla gösteriyoruz. Ablamızdan zorla aldığımız kalemleri ya ağzımıza sokup emzik yapıyoruz yada masalara vurup davul çalarak farklı amaçlarla kullanıyoruz :)
Bilgisayarı çok seviyoruz, bilgisayarda müzik dinlemeye değişik animasyonlar izlemeye bayılıyoruz.

Ablamız çok sever etkinlik yapmayı... keser, yapıştırır, boyar... Artık her türlü boyayı kullanıyor. Ehh tabi yaşımız daha küçük çokta güvenmemek gerek:) sulu boya yaparken miniş kızımı yalnız bırakmak gibi bi hata yaptım. odasının duvarları, çalışma masası, parkeler ve halı dahil olmak her yer almış nasibini sulu boyadan. Eh tabi annelere düşen her zamanki gibi güzelce bir temizlik...

Nil Köpecik sen bizim herşeyimizsin :) Asıl adı Efe olan ama ablamızı üzmeyelim diye Nil Köpek diye çağırdığımız köpeciğimiz. Bayılıyor kızım hayvanlarla oynamaya,ahh bide annesi korkmasa! Nil Bebek dünyaya gelmeden babamız erkek olursa Efe olacak derdi, sonra minik kızımız doğdu. babacıkta aldığı köpeciğe Efe adını verdi ne bilsin :) Şimdide Efe köpek deyince ablamız bozulur oldu... artık o nil köpek..






26 Eylül 2009 Cumartesi

Bayramm Şekerlerim :)

2 yorum
Üşüyünce Mustafa abimizin montuna sarıldık. Sularla oynamaya izin verilmeyince somurtup oturduk:)
Dağlara vurduk kendimizi... Ateşler yakıldı ısınıldı... Bol bol kozalaklar toplandı. Her anından çok keyif alındı. Aldırmadık soğuklara, hastalıklara... Bol bol oksijen aldık.

Arkadaşlarla aramız çokiyi bol bolyunlar oynandı. En keyifliside büyük büyük annemizin bastonunu alıp nicecikle dedecik olmaktı :)




Köyümüzdeyiz... güneşi buldukmu bayram seyran demiyoruz atıyoruz kendimizi çimlere, yuvarlanıyoruz, güreşiyoruz, tüm çocukluğumuzu doya doya yaşıyoruz







Bandırmadayız... Eller öpüldü paralar, şekerler kapıldı. Ablamız daha şanslıydı bu konuda para:) Efecik bi şekere bağlandı... Paraları kapan prenses oldu:)



Bayram hazırlıklarından bir görüntü)


Abla kardeş öyle bir yarımcı oldularki annelerine sormayın... Ben doldurdum onlar boşalttı, ben doldurdum onlar boşalttı. Allah tan kazanan ben oldumda boş bavullarla yola çıkmaktan kurtulduk. Birbirimize girmedik değil, bağrıştık, gülüştük telaşeyle akşamı ettik. Ama onların çok eğlendikleri kesin:)






Güzel bir bayram geçirdik özlenenleri gördük özlem giderdik, gönül aldık, gönülleri kazandık... derken kısacık bi bayram tatilini daha şekere batırıp güzelce yedik. çok şükür bu bayramıda baklava krizine girmeden atlattık.



Hastalıklar derseniz malesef azalmadı arttı; ama çok şükür bebişleri yataklara düşürmedi. Ayakta ilaçsız atlatmaya çalışıyoruz. Ailece ilaca karşıyızz. mecbur kalmadıkça aslaaaa....




Ehh tabi bayramda özlediklerimiz ama göremediklerimizde olmadı değil. Kimisine bizim zaman yetmedi, kimisini plan tutmadı, ümitler bir dahaki bayrama kaldı...




Bu bayram ilk olarak babamızın hanımköy diye adlandırdığı benim memleketim Bandırmaya gidildi. Ehh tabi arife gece gidip bayram 1. gün dönülünce her yere yetişilemedi. Bir koşturmaca, telaşe hiçbir yerlere hiç kimselere doyulamadı. Bayram zaten kısacık bide babamızın memlekete gidince gönül istedi Kaz Dağlarını gezelim Eşi bulunmayan oksijeninden içelim :) -iyice az geldi tatil...




Çocukluğumuzda hatırlıyorum babacık ve annecik her bayram ciciler görmek isterdi çocuklarının üzerinde; olsada durum olmasada illaki alınırdı bayramlıklar. Hala unutulmaz yer etmiş bende istiyorumki benim minişlerimde giysinler sevinsinler her bayram yeni yeni. Ama durumlar eskisi gibi değil zaten çok sık alınınca ciciler çokta kıymetli olmuyor heralde...




Ablamıza bayramlık beyendirene kadar canımız çıktı. kendimiz seçiyoruz artık ne giyeceğimizi :) beyenmezse imkansız giydirmek.



14 Eylül 2009 Pazartesi

Hayatımın ENLERİ :)

1 yorum

Hayatımın en artist, en süslü yanı:)

Bir lokmacık buruncuk; ekmek arası yapılıp yenilesi dudaklarla gerçek bir prenses...
Annesinin herşeyi...


Hayatımın en masum, en minik yanı:)

Öpmeye doyamadığım tombiş yanaklarla, tatlı yakışıklılığıyla gerçek bir prens:)

Annesinin herşeyi...


Hayatımın en halacık, en özlem dolu yanı...
Bakmaya doyamadığım yakışıklılığı, en özlediğim kokusuyla...
Halasının herşeyi...

13 Eylül 2009 Pazar

HaStAyIz BuGüN :(

0 yorum

Baygın gözler, burunda sümükler... Evet doğru tahmin hastayız bugün. Minişlerin ikisindede burunlar çeşme. Birkaç gündür ablamızda vardı sadece burun akıntısı, ehh doğal sonucu tüm aile berbat durumda. Akşam ağlayarak, kimi zaman oynayarak, ateşlenerek, bas bas bağırarak dayanamayıp babayı uyandırarak, hatta sonunda popoya fitil atarak sabah ettik. Efe bebek bugünde pek keyifli bi gün geçirmedi tabi. Ablamız bilmem daha mı güçlü ama çabuk atlattı gibi,

Biliyoduk başımıza geleceği prenses bu kış kreşten getirir bize hastalıkları derken dakika bir gol bir havanın ilk vuu deyişinde başlar kalkmaz oldu:(

Bazen diyorum keşke sihirli ,bir değnek olsa elimde şöyle değdirsem alsam minişlerden bütün sıkıntıları, ağrıları, hastalıkları; onlar olsalar hep sağlıklı ve mutlu... Şükretmiyor değilim, Allah beterinden saklasın, Allah herkesin çocuğuna sağlık versin. Ama ana yüreği bu olsa gerek dayanmıyor tek bir kılları acısın:(


Birkaç. güne kalmaz zımba gibi oluruz inşallah:)


Bugünkü en kocaman alkışta nezaman ihtiyacımız olsa hep yanımızda olan, bugünde hasta olduğumuzu duyunca pazar pazar evini bırakıp bizi ziyarete gelen doktor amcamıza:) Çok çok teşekkürlerle



Bugünden notlar: 12 kere bebek poposu temizledik :)

7 kez ablamızın el ve lavoba yıkama alışkanlığı yüzünden sabun içinde bıraktığı çeşmeleri temizledik.

9 kez ablamızın odasındaki , 4 kez oturma odasındaki 5-6 kezde balkonumuzdaki oyuncakları topladık:)

4 kez Efe Beyin, 5 kezde Nil Hanımın ıslanan üstlerini değiştirdik

3 kez çamaşır makinesi çalıştırarak çıkan çamaşırları nereye sığdırıcaz diye terler döktük

7 kez huysuzlanan Efeciği uyutmaya çalıştık

Hızımızı alamayıp neden bulaşık yıkayıp çamaşırları sermiyosun diye babamıza bulaşıp akşam yemeğini ona kakaladık :)


Anlayacağınız yorgun bir tatil gününüde geride bıraktık.

Sabah olup minişlerin iyi olduğunu görüp inşallah haftaya bomba gibi başlayacağız:)

12 Eylül 2009 Cumartesi

Efelerin EFESİİİ...

0 yorum
Kaşla göz arasında büyüyüp gidiyor paşacık, 10. ayımızda geride kaldı;
Koltuklara tutunarak sıralıyoruz uzun zamandır
Gördüğümüz her hayvanı miyavlayarak çağırıyoruz;
Kitaptan miyavımızı bulup gösteriyoruz,
Hayır dediğimizde cııss diyerek tekrarlıyoruz,
Anne, baba, dede, mama, meme kelimelerini (bazen babamıza dede desekte) yerinde kullanıyoruz
Dahada güzelleştiğimizin farkında olmadan çirkin ol deyince çirkinleşmeye çalışyoruz:)
Yerde yatan birini gördükmü dayanamayıp güreşmeye başlıyoruz
İki elimizi havada birleştirerek oleyler yapıyoruz.
Aferin denilince alkış yapıyoruz,
Şarkıduydukmu dayanamayıp alkışlarla eşlik ediyoruz,
Babamızı çok seviyor gelişini dört gözle bekliyoruz,
Elimizle seni gidi seni yapıyoruz.... kısacası büyüyoruz....




Bu fotoğraflarımızda ablamızı okul dönüşü karşılarken. Birbirlerini çok özlemiş oluyorlar. Görülmeye değer anlardan biri...






Efe Bey tam bi sevgi bebeği... Gülmek, okşanmak,güreşmek en sevdikleri arasında tabi bide yemeği unutmamak lazım. Efenin vazgeçilmezidir yemek(maşallah), ağzına birşey verdinmi yiyecek elinde ne varsa alabilirsin; ama senin elinde yiyecek varda Efe ye vermezsen vay haline :)









BA-BA-CIK

0 yorum

Madem babamızdan bahsettik onun çocuklarından sonraki aşkından söz etmeden olmaz. !!Memleketi!! Bu sıralamada ben kaçıncıyım artık oda babamıza kalsın :)

Prensesin sürekli orda bir köy var ucakta o köy bicim köyümüzdür diye şarkılar söylediği Çırpılar Köyü' ne ziyartelerimizden bu fotoda.





İki çocukta düşkün olunca babaya akşamlar daha bi rahat tabi annelere:)


Bugün eve getiremedim prensesi babasının yanında dükkanda kalmak isteyip mızmızlanınca üzülmesine dayanamayan babamız hem çalışıp hem prensese bakmaya razı oldu:)




Ehh kocaman alkışlardan haketti babacık artık:)

CANIMMMM Benim

1 yorum

Ana olmak kolay sanma

Kırkı çıkana kadar uyumadım.

Boyumca doğurdum da

Huyumca doğuramadım:)


bir yerde duymuştum bunu son günlerde hep söyler oldum:) Çeşit Çeşit huylar var kızımda ama hiçiri uymaz bana. Zaten aksiydik kreşe başladığımızdan beri iyice dinlemez olduk anneyi:( İki yaş sendromunu atlattık diye sevinirken buda kreş sendromumu? Hiç bitmezki bu sendromlar kreş sendromu! Efe Bey de de bu günlerde diş sendromu. Ehh bide benim sendromları saysam:)

Bugün aslında ablamızın günü okul yok tatil. Ama aynı zamanda benim evdeki mesaimin başlangıçı işte bu ayrımı yapmak çok zor. Prenses ilgi bekler, Prens ilgi bekler... Ev temizlik ister; koca yemek ister, ütü ister :) Soran var mııı bu anneler neler ister ???

Yine de bu konuda hakkını yememek lazım babamızın. Aman bırak her işi ilgilen sadece miniklerle desede evdede yürümesi lazım işlerin bi şekilde dimi...
Bugün gezme günüydü prensesin o andan bi fotoğraf bu da. Yeni aldığımız yağmurluğuyla Prenses Nil. Bide gülseydi güzel çıkacaktı ama gergindik biraz o an:) Hiç sevmez fotoğraf çekinmeyi. Onun bu halinide çok seviyorum hele somurtunca küçücük kalan o burnuşu...

10 Eylül 2009 Perşembe

Prensese ALKIIŞŞŞŞŞ :)

1 yorum


mesai bitti bugünde çok şükür. Yorulmadık değil yani; okulda büyük bi temizlik vardı bugünde. Minik öğrencilerimiz gelmeden istiyoruz ki her yer harika olsun. Şimdi küçük prensesi bekleyeceğiz bugün babiş alıcak hanımı kreşten. Ve güzel bi haberde kreşte 3. haftamızda bugün prenses hiiiçç ağlamadan gitmiş :)


Malesef evden işe gitmek için sabahları küçük hanımdan önce çıktığım için okuluna gidişini göremiyorum kızımı doya doya hazırlayamıyorum bile. Ehh oda tabi annesiz başlamak zorunda kalıyor güne :(


Allah tan babaya çok düşkünüz ve beraber okula gidip beraber dönüyoruz...


Bugün alkışlarııınnn en kocamanııııı hiç ağlamadan okuluna giden Nil ime, prensesimeee :))

9 Eylül 2009 Çarşamba

Kocaman bi alkış annneyee...

0 yorum
İzinliyim bugün ama evin temizlikçisi ve aşçısı konumundayım. Sabahtan beri temizlik yapıp pasta börek işleriyle uğraşıyorum. Annemin meşhur poğçasından yaptım yine zaten başkada bilmem. Süper kolay bir tarif, nasıl yaptığın kimin yaptığı farketmez her zaman tutar.
( 1 bar. yoğurt, 1 bar. ayçiçek yağı, 1 paket yağ, kabartama tozu, un,tuz,şeker. karıştır hepsini bas içine loru işte sana poğaça hazır)
Her yerde vardır mutlaka bu tarif ama ben annemden gördüğüm için anne poğçası kaldı adı.
Sabah beri uğraş uğraş uğraş birazdan prenseste gelir okuldan. tabi buda ayrı bir mevzu henüz anlatamadık dimi... küçük hanım kreşe başladı. uzun ve zor bir süreçti bizim için. anlatıcaz onu sonra tabi ama önce midemiz için çalıştık birazda ruhumuz için çalışalım onu doyuralım. çarşı pazar yapmadan gelemem ben kendime şöle bi çanakkale turu yapıp minik prensesi okuldan almaya gidiyorum...
her güne bi alkış bundan sonra... İlk alkış kendime bugün çok çalıştımmm çoooookkk...

Tatilde başka canım:)

0 yorum



Nasıl olur demeyin iki çocukla harika bi tatil yaptık bu sene... yada öyle olduğuna inandırmaya çalıştık kendimizi. Efe nin uykusu Nilin uykusu, Efenin kakası Nilin ağlaması derken 15 günü geçirmişiz anlayamadan ama en güzeli Çocuklar içindi heralde... Bol bol yüzdüler güneşten aldılar gıdalarını, bol bol dinlendiler uykudan aldılar gıdalarını...


Yağmurun bol olduğu şu günlerde bol bol bakar olduk şimdiden bu fotoğraflara :)


8 Eylül 2009 Salı

Araba İsterim A-RA-BAAAAAA

0 yorum
Paşamızın tek işi dağıtmak, bi oyuncağı bırakıp diğerini tanımak :)
Ufak bi sorunumuz var bütün oyuncaklar ablamızın. efecik sürekli ya bebeklerle ya da oyuncak makyaj malzemeleriyle oynamak zorunda :) kendine ait şimdilik sadece çıngırakları var... Anneeee büyüdüm ben artık nerde benim arabalarım diye bağırsada içten içe, duymamazlıktan geliyoruz ailece...

her iş gelir elimizden :)

0 yorum
İşlerden kalan zamanda en büyük favorimiz makyajımız. Kızlarında böyle bi derdi var işte. Sağolsun Seçil Ablamız çok yardımcıdır bu konuda... Yapılır makyajlar itinayla :)

Allah tan minik prenses çok yardımcı annesine her konuda... itinayla dizer bisküvili pastanın bisküvilerini. bi tepsiye iki mideye, bi tepsiye iki mideye...

Çifter Çifter Alır mısınız?

0 yorum

İşte böyle başlar masal sürerde gider inşallah uzun yıllar...

Bağrışlar, çağrışlar, ağlayışlar, kıskançlıklar, sevinçler, öpücükler herşey çifter çifter bu mutlu evde...
Bu resimde ilk karşılaşmadan... Neye uğradığını şaşırdı tabi minik prenses. İlgi odağı oyken ortakçı kolay değil tabi. Ama çok şükür uğraşmadı hiç kafasını ezmeye falan, hiç şikayette etmedi halinden. Ama belli herşey içten içe. Zormu derseniz iki çocuk arka arkaya (tabiki ilk değilim ben ama), nacizane fikrim sakın haaaa!

AAAAA Yine mi?

0 yorum

Bebiş yaramazmı yaramaz, uyku nedir bilmez... Sonunda karar vermiş mutlu ve uykusuz çift nasılsa uyku yok geceleri ehh tatlı prenseste kalmasın arkadaşsız diye ;leyleklerin kapısını tekrar çalmaya... tabi bunu duyan herkes kalkmış ayağa delirdinizmi diye ama onlar kararlı almışlar gelmişler Efe bebeği...
Bozulmuş tabi prenses bu duruma.... çok severmiş kardeşini ama çok ta... anlayan anladı tabi durumu...
yaramaz kurt yokya masalımızda arada üstlenir olmuş tabi prenses bu görevi :)

Leylek leylek havada...

0 yorum
26 Haziran 2003 te başlamış masalımız. genç delikanlı aşık olmuş güzel kıza :) ehh kızda boş değil tabi. demişler evlenelim, alan razı veren razı :) kurmuşlar mutlu bir yuva (çok şükür)... Günler ayları kovalamış, aylar yılları demişki mutlu çift bu eve lazım artık bi ıngaa... çalmışlar leyleklerin kapısını varmı bize göre bi bebiş.
ve işte leyleklerin hediyesi güzel bebiş....


7 Eylül 2009 Pazartesi

HOŞGELDiNiZ :)

1 yorum

Bu iki meleğin annesiyim ben... başka bi açıklamaya ihtiyaç duymuyorum artık kendimi tanıtırken. Anlamını yitiriyor herşey. tek bir gülüş, tek bir bakış, tek bir diş yetiyor mutluluğa. daha bir başka bakıyorsun hayata...
Minik kızımın doğumuyla başladı anne çocuk siteleriyle tanışmam. özendim, imrendim tabi birazda kıskandım hep bunu başaranları. Baktım anneler paylaşmışlar tüm sevinçlerini, mutluluklarını, hüzünlerini... paylaştıkça daha bi çoğalmış mutluluklar, daha bi azalmış hüzünler, kalkmış hayatlarından acabalar... Dedimki neden olmasın ben neden yapamayayım tabi birazda destekle giriştim bende bu işe.
dedimki düşlerimiz madem masal gibi bi hayat, düşündümki bizde de var prens ve prenses... neden olmasın bizimde bi masal ülkemiz, atalım orada sıkıntıları, paylaşalım bizim için önemli olan tüm güzellikleri. şimdilik olayım ben bir aracı büyüyünce prens ve prenses devam ettirsinler masallarını...
Hoş geldiniz masal ülkemize, hayatımızdaki güzelliklere :)